İyiliğin Gücü

Baran / Hüyük Makbule Durmuş Akkuş Anadolu İmam Hatip Lisesi / KONYA

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde Mor Dağlar'ın arkasında bir ülke varmış. Ülkeye yılda iki kez periler iner, iyilik yapan insanları mükafatlandırır, kötülük yapan insanları cezalandırırlarmış. Bu yüzden herkes korkar ve kimse kötülük yapmazmış. İyilik yapan az bir kesim varmış. Diğer insanlarsa zorla korkarak iyilik yaparlarmış. Anlayacağınız, bu ülkede kimse isteyerek iyilik yapmadığı için gülen insan yokmuş, herkes somurturmuş. Yine perilerin indiği bir gün herkes sıraya dizilmiş ve cezasını, mükafatını almaya başlamış.

Ceza alan Güneş bağırıyormuş: "Kurtarın, imdat! Bu düzeni değiştirecek kimse yok mu?"

Ama nafile! Perilere karşı gelen neredeyse kimse yokmuş, karşı gelenlerse güneşin aldığı cezadan daha beter ceza alıyormuş. Zavallı Güneş korkudan bayılmış. Rüyalar Diyarı'na gelmiş. Rüyalar Diyarı'nda; ışığı güneşten bile fazla olan, attığı her adımda parlayan, iyilik saçan birini görmüş. Yanına gitmiş.

- Sen de kimsin, ne arıyorsun benim rüyamda?

Nur gibi olan bu varlık ismiyle de çok bağdaşıkmış.

-Ben Nurdan. Dünya'ya iyilik saçmaya geleceğim. Korkma benden demiş.

-Sen de onlar gibisin! İyilik yapacağını söyleyip, bizi cezalandıracaksın.

-Hayır, ben öyle değilim! İyilik, sevgi ve hoşgörüden yaratıldım. Hem iyilik denen şey zorla yapılmaz ki, cezalandırarak olmaz . İçinden gelerek sevgi ile birlikte yapılır. Ben; o perilere karşı yanınızda olacağım, size iyiliği öğreteceğim, gerçek iyiliği öğrendiğiniz zaman zorlamaya bile gerek kalmayacak. Şimdi bu rüyadan çıkmamız gerek; ama sana bir şey diyeceğim: Korkma lütfen! Sen aslında öldün ve şu an cennet ile cehennem arasındayız. demiş.

Bunu duyan Güneş ağlıyormuş.

-Daha benim yapacaklarım vardı. demiş.

-Ağlama Güneş, ikimiz birlikte Sevgi ağacından bir yaprak, iyilik denizinden biraz su ve hoşgörü toprağından bir avuç alacağız, karıştırıp bir iksir yapacağız ve bu iksiri içtikten sonra sen iyi bir insan olarak dünyaya tekrar döneceksin. Yanında ben de olacağım. demiş.

Bunu duyan Güneş mutlu olmuş ve denilenleri bir bir yapıyormuş. İksir hazırlanmış, Güneş iksiri içmiş. Nurdan ile Güneş Dünya'ya insan olarak gelmişler. Nurdan melekken taşıdığı güzelliği insanken de taşıyormuş, onu gören insanlar dönüp bir kez daha bakıyorlarmış. Nurdan insanlara iyiliği, hoşgörüyü ve sevgiyi anlatıyormuş, insanları kendi safına çekiyormuş. Her gün bir kişiyi cennette geziye götürüyor, insanları iyilik yapmaya teşvik ediyormuş. Artık tüm dünya iyilik içindeymiş. Sevgi ile iyilik bir arada ilerliyormuş. Yine perilerin indiği bir günde kötülük yapan insan bulamayan periler birbirlerini cezalandırarak kavgaya tutuşmuşlar. Ve tüm periler kötülükler hapishanesine Nurdan'ın yardımıyla kapatılmış. İnsanlar ile biraz daha yaşayan Nurdan; iyiliğin ,hoşgörünün ve sevginin gücünü ispatlamış. Bir anda insanlar ile bir aradayken toza dönüşmüş. Son cümlesiyse: "Her zaman hoşgörülü ve iyi olun. Benim her bir toz tanem iyi insanların üzerinde olacak. Sizi koruyacak. İyi ve hoşgörülü olduğunuz sürece sizi kimse üzemez." demiş. O günden sonra herkes iyilik yaparken minik toz tanesi halindeki Nurdan'ı görüyormuş. İnsanlar sonsuza dek Nurdan'la birlikte yaşamış. İyiliğin ve güzelliğin ne demek olduğunu öğrenmiş...

Baran / Hüyük Makbule Durmuş Akkuş Anadolu İmam Hatip Lisesi / KONYA